Yer edatları (prepositions of place), bir nesnenin, kişinin veya bir şeyin diğer nesneler, kişiler veya şeyler ile olan konumunu ve ilişkisini ifade etmek için kullanılan kelimelerdir. İngilizcede en yaygın yer edatları arasında “in”, “on”, “at”, “under”, “above”, “between”, “behind”, “next to” gibi edatlar bulunur. Bu yazıda, İngilizcedeki yer edatlarını başlıklar altında ele alacağız ve her birini örneklerle detaylandıracağız.
1. In
“In”, bir nesnenin kapalı bir alanın veya belirli bir sınırın içinde olduğunu ifade eder.
Örnekler:
- She is in the room.
(O, odanın içinde.) - The keys are in the bag.
(Anahtarlar çantanın içinde.)
Kullanım İpuçları:
- Genellikle binalar, odalar, kutular gibi kapalı alanlarda kullanılır. Ayrıca şehirler, ülkeler gibi daha geniş yerler için de kullanılır: in London, in Turkey.
2. On
“On”, bir nesnenin başka bir nesnenin yüzeyine temas ettiğini belirtir. Yani, nesnelerin bir yüzey üzerinde olduğunu ifade eder.
Örnekler:
- The book is on the table.
(Kitap masanın üstünde.) - She put the phone on the shelf.
(Telefonu rafın üstüne koydu.)
Kullanım İpuçları:
- Düz yüzeyler, sokaklar ve elektronik cihazlar için sıklıkla kullanılır: on the wall, on the street, on the phone.
3. At
“At”, bir konumu veya belirli bir noktayı belirtmek için kullanılır. Genellikle spesifik yerler ve adresler için tercih edilir.
Örnekler:
- She is at the bus stop.
(O, otobüs durağında.) - We met at the corner of the street.
(Sokağın köşesinde buluştuk.)
Kullanım İpuçları:
- Bir noktanın tam yerini belirlemek için kullanılır: at home, at work, at school.
4. Under
“Under”, bir nesnenin başka bir nesnenin altında olduğunu belirtir. Genellikle, bir nesnenin diğerinin doğrudan altında olduğunu ifade eder.
Örnekler:
- The shoes are under the bed.
(Ayakkabılar yatağın altında.) - The cat is hiding under the table.
(Kedi masanın altında saklanıyor.)
Kullanım İpuçları:
- Fiziksel olarak bir nesnenin altında kalan diğer nesneler için kullanılır.
5. Above
“Above”, bir nesnenin başka bir nesneden daha yüksek bir konumda olduğunu ifade eder. Ancak, bu iki nesne arasında doğrudan temas olmayabilir.
Örnekler:
- The picture is above the fireplace.
(Resim şöminenin üstünde.) - The airplane is flying above the clouds.
(Uçak bulutların üzerinde uçuyor.)
Kullanım İpuçları:
- “Above”, doğrudan temasın olmadığı durumlar için uygundur.
6. Between
“Between”, bir nesnenin iki şeyin arasında olduğunu ifade eder. İki nesne arasında bir konum belirtir.
Örnekler:
- The park is between the library and the school.
(Park, kütüphane ve okulun arasında.) - She was standing between her friends.
(Arkadaşlarının arasında duruyordu.)
Kullanım İpuçları:
- İki nesne ya da kişi arasında konum belirtmek için kullanılır.
7. Behind
“Behind”, bir nesnenin başka bir nesnenin arkasında olduğunu belirtir.
Örnekler:
- The car is parked behind the house.
(Araba evin arkasına park edilmiş.) - The dog is hiding behind the tree.
(Köpek ağacın arkasında saklanıyor.)
Kullanım İpuçları:
- Bir nesnenin diğer nesnenin görünüş açısından gerisinde olduğu durumlarda kullanılır.
8. Next to
“Next to”, bir nesnenin diğer nesnenin hemen yanında olduğunu belirtir.
Örnekler:
- She sat next to me at the dinner table.
(Akşam yemeği masasında yanımda oturdu.) - The bank is next to the supermarket.
(Banka, süpermarketin hemen yanında.)
Kullanım İpuçları:
- Bir nesne veya kişinin hemen yanında konumlanmış diğer nesneler için kullanılır.
9. In front of
“In front of”, bir nesnenin başka bir nesnenin önünde olduğunu ifade eder. Bu, genellikle yüz yüze gelen nesneler için kullanılır.
Örnekler:
- The bus stop is in front of the building.
(Otobüs durağı binanın önünde.) - He stood in front of the mirror.
(Aynanın önünde durdu.)
Kullanım İpuçları:
- Bir nesnenin ya da kişinin diğer bir nesnenin ön kısmında olduğu durumlarda kullanılır.
10. Over
“Over”, bir nesnenin diğer bir nesnenin üzerinde ve genellikle hareketli bir durumda olduğunu belirtir.
Örnekler:
- The bird is flying over the lake.
(Kuş, gölün üzerinde uçuyor.) - The bridge goes over the river.
(Köprü nehrin üstünden geçiyor.)
Kullanım İpuçları:
- Genellikle bir şeyin başka bir şeyin üstünden geçtiği durumlarda kullanılır.