Soğuk Havalarla İlgili İngilizce Kelimeler ve Örnek Cümleler Nelerdir? İngilizcede Soğuk Havaları Öğrenelim!

 

 

Bu yazımızda, İngilizcede soğuk havaları anlatırken sıklıkla kullanılan 20 adet kelime ve örnek cümleler vereceğiz. Kendinizi ifade ederken işinize yarayacağını düşünüyoruz, keyifli okumalar!

 

  • Frost – Don
  • Snow – Kar
  • Blizzard – Kar fırtınası
  • Ice – Buz
  • Hail – Dolu
  • Sleet – Sulu kar
  • Chill – Soğuk, üşüme
  • Cold – Soğuk
  • Freezing – Dondurucu
  • Icicle – Buz sarkıtı
  • Subzero – Sıfırın altı
  • Flurry – Hafif kar yağışı
  • Snowdrift – Kar yığını
  • Windchill – Rüzgar soğuğu
  • Glacier – Buzul
  • Permafrost – Sürekli donmuş toprak
  • Whiteout – Görüşü kapatan kar fırtınası
  • Snowflake – Kar tanesi
  • Avalanche – Çığ
  • Frostbite – Donma (vücut bölgesinin donması)

İngilizce Cümle Türkçe Anlamı
The frost covered the ground this morning. Bu sabah don yere kaplamıştı.
Snow began to fall heavily in the afternoon. Öğleden sonra kar yoğun şekilde yağmaya başladı.
The blizzard made it difficult to see the road. Kar fırtınası yolu görmeyi zorlaştırdı.
Be careful of the ice on the sidewalk. Kaldırımdaki buza dikkat et.
Hail damaged the car during the storm. Fırtına sırasında dolu arabaya zarar verdi.
Sleet makes the roads very slippery. Sulu kar yolları çok kaygan yapar.
I felt a chill as soon as I stepped outside. Dışarı adım attığım anda bir soğuk hissettim.
The cold weather kept us indoors all day. Soğuk hava bizi bütün gün içeride tuttu.
The freezing temperatures are dangerous for homeless people. Dondurucu sıcaklıklar evsiz insanlar için tehlikelidir.
Icicles hung from the roof after the storm. Fırtınadan sonra çatıdan buz sarkıtları sarkıyordu.
Subzero temperatures can be very harsh. Sıfırın altındaki sıcaklıklar çok sert olabilir.
A flurry of snow started falling in the evening. Akşamüstü hafif bir kar yağışı başladı.
The wind created a large snowdrift in front of our door. Rüzgar kapımızın önünde büyük bir kar yığını oluşturdu.
Windchill makes the air feel colder than it is. Rüzgar soğuğu havayı olduğundan daha soğuk hissettirir.
Glaciers are melting due to climate change. İklim değişikliği nedeniyle buzullar eriyor.