İngilizcede Eş Anlamlı Fiil, Sıfat ve İsim Örnekleri Nelerdir? Örneklerle Anlatım

İngilizce, günümüzde 170.000’den fazla kelime içermektedir ve bunun üzerine 47.000’den fazla eski kelime de bulunmaktadır. Bu zengin dil içinde aynı kelimeleri sürekli tekrarlamak pek etkileyici gelmeyebilir. İnsanlarla etkili iletişim kurmak veya ödevleri daha üst seviyeye çıkarmak istiyorsanız, eş anlamlı kelimeleri bilmek ve kelime dağarcığınızı geliştirmek oldukça önemlidir. Bu yazıda, sıkça kullanılan bazı kelimelerin eş anlamlılarını derledik.

Eş Anlamlı Fiil Örnekleri

Arrive, Reach, Get to (varmak, ulaşmak, yetişmek)

  • The guests arrived at the party just in time for dinner.

(Konuklar akşam yemeği için tam zamanında partiye geldiler.)

  • After a long hike, they finally reached the mountain peak.

(Uzun bir yürüyüşün ardından nihayet dağın zirvesine ulaştılar.)

  • I need to leave early to get to the meeting on time.

(Toplantıya zamanında yetişmek için erken çıkmam gerekiyor.)

Begin, Start, Commence (başlamak)

  • Let’s begin our meeting with a brief introduction.

(Toplantımıza kısa bir girişle başlayalım.)

  • They will start the construction of the new building next week.

(Yeni binanın inşaatına önümüzdeki hafta başlayacaklar.)

  • The event will commence at 7 PM, so please arrive on time.

(Etkinlik saat 19:00’da başlayacaktır, bu nedenle lütfen zamanında gelin.)

Understand, Comprehend, Grasp (anlamak, kavramak)

  • After studying for hours, I finally understand the concept.

(Saatlerce çalıştıktan sonra nihayet konsepti anladım.)

  • It takes time to comprehend the complexity of the topic.

(Konunun karmaşıklığını kavramak zaman alır.)

  • She quickly grasped the main idea of the conversation.

(Konuşmanın ana fikrini çabucak kavradı.)

Eş Anlamlı Sıfat Örnekleri

Beautiful, Attractive, Stunning (güzel, çekici)

  • The sunset over the ocean was incredibly beautiful.

(Okyanus üzerinde gün batımı inanılmaz güzeldi.)

  • She wore an attractive dress to the party.

(Partide çekici bir elbise giymişti.)

  • The view from the mountain top was stunning.

(Dağın tepesinden manzara çok güzeldi.)

Intelligent, Smart, Clever (zeki, akıllı)

  • Albert Einstein was known for being highly intelligent.

(Albert Einstein son derece zeki olmasıyla tanınırdı.)

  • She is a smart and capable student.

(O, akıllı ve yetenekli bir öğrencidir.)

  • The clever solution to the problem surprised everyone.

(Soruna getirilen zekice çözüm herkesi şaşırttı.)

Big, Large, Huge (büyük, geniş)

  • They live in a big house with a spacious garden.

(Geniş bir bahçesi olan büyük bir evde yaşıyorlar.)

  • The elephant is a large and majestic animal.

(Fil büyük ve heybetli bir hayvandır.)

  • The skyscraper is a huge building in the city.

(Gökdelen, şehirdeki büyük bir binadır.)

Eş Anlamlı İsim Örnekleri

Friend, Pal, Buddy (arkadaş, dost)

  • I met my friend for coffee yesterday.

(Dün arkadaşımla kahve içmek için buluştum.)

  • He’s been my pal since we were kids.

(O, çocukluğumuzdan beri benim dostumdur.)

  • I’m going to the game with my buddy tonight.

(Bu akşam arkadaşımla maça gideceğim.)

Problem, Issue, Challenge (sorun, zorluk, problem)

  • We need to find a solution to this problem.

(Bu soruna bir çözüm bulmamız gerekiyor.)

  • There seems to be an issue with the computer.

(Bilgisayarla ilgili bir sorun var gibi görünüyor.)

  • Overcoming challenges makes us stronger.

(Zorlukların üstesinden gelmek bizi daha güçlü kılar.)

Knowledge, Wisdom, Understanding (bilgi, irfan, anlayış)

  • Reading books is a great way to acquire knowledge.

(Kitap okumak bilgi edinmek için harika bir yoldur.)

    • With age comes wisdom.
  • (Yaşla birlikte irfan da gelir.)
  • A good teacher imparts not only knowledge but also understanding.

(İyi bir öğretmen sadece bilgi değil, aynı zamanda anlayış da kazandırır.)