İngilizcede “Enough” Kelimesinin Farklı Kullanımları Nelerdir?

“Enough”, İngilizce’de oldukça yaygın kullanılan bir kelimedir ve genellikle “yeterli” anlamını taşır. Ancak, farklı bağlamlarda ve dil bilgisi yapılarına göre “enough” kelimesi çeşitli işlevler üstlenir. “Enough” sıfatlarla, zarflarla, isimlerle birlikte kullanılarak farklı cümle yapıları oluşturabilir. Bu yazıda, “enough” kelimesinin çeşitli kullanım alanlarını ve dikkat edilmesi gereken noktaları örneklerle ele alacağız.

1. “Enough” İle Sıfat Kullanımı

“Enough”, bir sıfatı nitelerken sıfattan sonra gelir. Bu kullanım, bir şeyin yeterli derecede bir özellik taşıyıp taşımadığını ifade eder.

  • Örnekler:
    • She is old enough to drive a car. (O, araba kullanacak kadar büyük.)
    • The water is not warm enough to swim. (Su yüzmek için yeterince sıcak değil.)

Bu kullanımda sıfat + enough yapısı, bir durumun veya özelliğin yeterliliğini gösterir. Cümlelerde “enough” kelimesi sıfatın hemen ardından gelir.

2. “Enough” İle Zarf Kullanımı

“Enough”, bir zarfı nitelerken yine zarfın sonrasında kullanılır. Bu kullanım, bir eylemin yeterince yapılıp yapılmadığını ifade eder.

  • Örnekler:
    • He ran fast enough to win the race. (Yarışı kazanacak kadar hızlı koştu.)
    • She didn’t speak loudly enough for everyone to hear. (Herkesin duyabileceği kadar yüksek sesle konuşmadı.)

Bu yapıda, “enough” zarftan sonra gelerek, eylemin yeterli olup olmadığını belirtir.

3. “Enough” İle İsim Kullanımı

“Enough”, bir ismi nitelerken isimden önce gelir ve bir şeyin miktarını ifade eder. Bir şeyin yeterli olup olmadığını anlatmak için kullanılır.

  • Örnekler:
    • We have enough money to buy a new car. (Yeni bir araba almak için yeterince paramız var.)
    • Do you have enough time to finish the project? (Projeyi bitirmek için yeterince vaktin var mı?)

Bu kullanımda “enough”, ismin miktarını belirtmek için isimden önce gelir. Hem sayılabilir hem de sayılamaz isimlerle birlikte kullanılabilir.

4. “Enough” ile Fiil Kullanımı

“Enough”, bazen fiilleri nitelerken de kullanılabilir. Bu durumda, “enough” genellikle bir cümle sonunda yer alır ve bir eylemin yeterliliğini ifade eder.

  • Örnekler:
    • She didn’t study enough for the exam. (Sınav için yeterince çalışmadı.)
    • I don’t sleep enough during the week. (Hafta boyunca yeterince uyumuyorum.)

Bu yapı, bir eylemin yeterli derecede yapılmadığını ya da yapıldığını belirtir.

5. “Enough” İle İlgili İfadeler ve Deyimler

“Enough”, bazı deyimsel ifadelerde de karşımıza çıkar ve bu ifadeler genellikle belli bir anlam içerir.

  • Örnekler:
    • Enough is enough! (Yeter, bu kadarı yeter!)
    • Strangely enough, (Garip bir şekilde,)
      • Örnek: Strangely enough, he didn’t say a word. (Garip bir şekilde, tek kelime etmedi.)

Bu tür ifadeler, “enough” kelimesinin kullanım alanını genişletir ve dilde daha renkli bir anlatım sağlar.

 

6. “Too” ve “Enough” Arasındaki Fark

“Too” ve “enough” birbirine benzeyen yapılar olsa da anlamları farklıdır. “Too”, bir şeyin aşırı olduğunu ve bu yüzden istenmeyen bir duruma yol açtığını ifade eder. “Enough” ise bir şeyin yeterli olduğunu belirtir.

  • Örnekler:
    • It’s too hot to go outside. (Dışarı çıkmak için fazla sıcak.)
    • It’s warm enough to go outside. (Dışarı çıkmak için yeterince sıcak.)

Burada “too” aşırılığı vurgularken, “enough” yeterlilik anlamına gelir.

7. Olumsuz Cümlelerde “Enough” Kullanımı

Olumsuz cümlelerde “enough” sıkça kullanılır ve bir şeyin yeterli olmadığını belirtir.

  • Örnekler:
    • He didn’t work hard enough to pass the exam. (Sınavı geçecek kadar sıkı çalışmadı.)
    • We don’t have enough chairs for everyone. (Herkes için yeterince sandalye yok.)

Bu tür cümlelerde, “enough” bir şeyin yetersiz olduğunu vurgulamak için kullanılır.

8. “Enough” İle İlgili Yaygın Hatalar

“Enough” kelimesi kullanılırken yapılan bazı yaygın hatalar vardır. Bu hatalar genellikle “enough” kelimesinin cümledeki doğru yerine yerleştirilememesinden kaynaklanır.

  • Yanlış: He didn’t run enough fast to win the race.
  • Doğru: He didn’t run fast enough to win the race. (Yarışı kazanacak kadar hızlı koşmadı.)

Bu tür hatalar, özellikle “enough” kelimesinin sıfat ve zarfla kullanımında meydana gelir. “Enough”, sıfat ya da zarftan sonra gelmelidir.