Fiilimsiler İngilizce dilinde oldukça sık kullanılan ve önemli bir dilbilgisi konusudur. Fiilimsiler, fiillerin isim veya sıfat şekillerine dönüştürülmüş halleridir.

İngilizce’de en çok kullanılan fiilimsiler üç ana gruba ayrılır:
– gerund (-ing),
– infinitive (to + verb),
– participle (-ed, -en).

Gerund, fiilin -ing eklenmesiyle oluşturulan isim şeklidir ve cümlede nesne olarak kullanılabilir. Örneğin: “I enjoy reading books.” (Kitap okumaktan hoşlanırım.) Gerund aynı zamanda bir eylemin ya da aktivitenin ne zaman yapıldığını belirtmek için kullanılabilir.

Infinitive, “to” ile başlayan bir fiilimsidir ve genellikle bir cümlede bir eylemi veya aktiviteyi belirtmek için kullanılır. Infinitive, bir amacı belirtmek için kullanılabilir ya da bir fiilden sonra to + verb kullanarak bir başka fiil ile birlikte kullanılabilir. Ayrıca, fiillerin bazı zaman formları yerine de kullanılabilir.

Participle, -ed veya -en eklenerek fiilin sıfat şekline dönüştürülmesidir ve bir nesnenin özelliğini belirtmek, bir eylemin nasıl gerçekleştiğini belirtmek ya da tanımlayıcı bir özellik belirtmek için kullanılabilir.

İngilizce’de fiilimsilerin kullanımı oldukça yaygındır ve doğru kullanımı, doğru anlamın elde edilmesi açısından önemlidir. Fiilimsiler, İngilizce konuşma ve yazma becerilerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynar ve dil öğrenenlerin kullanmaları gereken temel dilbilgisi konularından biridir.

Özetle fiilimsiler, fiillerin isim veya sıfat şekillerine dönüştürülmüş halleridir. İngilizce dilinde en çok kullanılan fiilimsiler şunlardır: gerund (-ing), infinitive (to + verb), ve participle (-ed, -en). Gerund (-ing): Gerund, fiilin -ing eklenmesiyle oluşturulan isim şeklidir. 

İngilizce’de fiilimsilerin kullanımı oldukça yaygındır.

Gerund kullanım alanları ve örnek cümleler

Fiilimsi cümlede nesne görevi görebilir.
Örneğin: “I enjoy reading books.” (Kitap okumaktan hoşlanırım.)

Bazı fiilimsiler, bir isim ögesiyle birleştirilerek bir kelime grubu oluşturabilir.
Örneğin: “Swimming is my favorite sport.” (Yüzme benim favori sporum.)

Fiilimsiler, bir cümlede bir eylemin ya da aktivitenin ne zaman yapıldığını belirtmek için kullanılabilir.
Örneğin: “I saw her crying last night.” (Dün gece ağlarken onu gördüm.)

Infinitive (to + verb): kullanım alanları ve örnek cümleler

Infinitive, “to” ile başlayan bir fiilimsidir ve genellikle bir cümlede bir eylemi veya aktiviteyi belirtmek için kullanılır. İnfinitive kullanım alanları ve örnek cümleler şunlardır:

Infinitive, bir cümlede bir amacı belirtmek için kullanılabilir.
Örneğin: “I went to the store to buy some milk.” (Süt almak için dükkana gittim.)

Bir fiilden sonra to + verb kullanarak bir başka fiil ile birlikte kullanılabilir.
Örneğin: “She wants to learn how to play the guitar.” (Gitar çalmayı öğrenmek istiyor.)

Fiillerin bazı zaman formları yerine kullanılabilir. ;
Örneğin: “I want to go to the party tonight.” (Bu gece partiye gitmek istiyorum.)

Participle (-ed, -en): kullanım alanları ve örnek cümleler 

Participle, -ed veya -en eklenerek fiilin sıfat şekline dönüştürülmesidir. Participle kullanım alanları ve örnek cümleler şunlardır:

Participle, bir eylemin ne şekilde gerçekleştiğini belirtmek için kullanılabilir.
Örneğin: “The exhausted runner collapsed at the finish line.” (Yorgun koşucu bitiş çizgisinde yere yığıldı.)

Participle, bir nesnenin özelliğini belirtmek için kullanılabilir.
Örneğin: “She wore a beautiful beaded necklace.” (O güzel boncuklu bir kolye takmıştı.)

Participle, bir cümlede tanımlayıcı bir özellik belirtmek için kullanılabilir.

Örneğin: “The movie, directed by Steven Spielberg, won an Oscar.” (Steven Spielberg’in yönettigi film, bir Oscar kazandı.)
Bu cümlede, “directed” kelimesi, “The movie” kelimesine bir özellik ekleyerek onu daha belirgin hale getiriyor.

Participle ayrıca bir eylemin nasıl gerçekleştiğini veya ne kadar süreyle gerçekleştirildiğini belirtmek için kullanılabilir.

Örneğin: “I was exhausted after running for two hours.” (İki saat boyunca koştuğum için çok yorgundum.) Bu cümlede, “running” kelimesi, “I” kelimesinin nasıl yorgun olduğunu açıklıyor.


Participle ayrıca geçmiş zamanlı bir eylemin nedenini veya sonucunu belirtmek için de kullanılabilir.

Örneğin: “Feeling sick, she went to the doctor.” (Hasta hissettiği için doktora gitti.) Bu cümlede, “Feeling” kelimesi, “she” kelimesinin neden doktora gittiğini açıklıyor.

Participle kullanımı, dil öğrenenler için bazen zorlu bir konu olabilir çünkü farklı fiil zaman biçimleri ve anlamlarını anlamak gerekiyor. Ancak, doğru kullanıldığında, participle cümleleri daha akıcı ve etkili hale getirebilir.