İngilizcede basit bir kelime gibi görünen “out”, birçok farklı anlam ve kullanım taşıyan çok yönlü bir sözcüktür. Bir cümlede “out” kelimesi kullanıldığında, bu kelimenin anlamı, bulunduğu bağlama ve diğer kelimelerle olan ilişkisine göre değişebilir. Bu yazıda, “out” kelimesinin çeşitli kullanım şekillerini inceleyeceğiz ve örneklerle açıklayacağız.

1. Yön Belirtmek İçin “Out”

“Out” kelimesi, en temel haliyle bir şeyin dışarıya doğru hareket ettiğini veya dışarıda olduğunu ifade eder. Bir nesnenin, kişinin ya da hayvanın içeriden dışarıya doğru hareket etmesini belirtmek için kullanılır.

Örnekler:

  • The cat went out of the house.
    (Kedi evin dışına çıktı.)
  • She walked out of the room.
    (O, odadan dışarı yürüdü.)

Bu kullanımlarda “out”, fiziksel bir hareketi ve bir yerden başka bir yere geçişi ifade eder.

2. Tükenme veya Bitiş Anlamında “Out”

“Out”, bir şeyin tükenmiş olduğunu ya da bitmiş olduğunu ifade etmek için de kullanılabilir. Bu kullanımda, bir nesnenin ya da kaynağın tamamen bittiği anlamı taşır.

Örnekler:

  • We are out of milk.
    (Sütümüz kalmadı.)
  • The fire is out.
    (Yangın söndü.)
  • They ran out of time.
    (Zamanları tükendi.)

Bu bağlamda, “out”, bir şeyin tamamen yok olduğunu veya artık mevcut olmadığını ifade eder.

3. Bilgi Yayılmasını İfade Eden “Out”

“Out”, bir bilginin, haberin veya sırrın yayıldığını ya da açığa çıktığını belirtmek için de kullanılır. Bu durumda, gizli olan bir şeyin artık bilinir hale geldiği anlamı taşır.

Örnekler:

  • The news about the merger is out.
    (Birleşme haberi ortaya çıktı.)
  • His secret is out.
    (Sırrı açığa çıktı.)
  • The movie has been out for a week now.
    (Film bir haftadır gösterimde.)

Bu kullanımlarda, “out” gizlilik ya da saklılık durumunun sona erdiğini ifade eder.

4. Dışarıda Zaman Geçirmek İçin “Out”

“Out”, birinin dışarıda zaman geçirdiğini belirtmek için sıkça kullanılır. Genellikle evin dışında vakit geçirme anlamına gelir.

Örnekler:

  • Let’s go out for dinner tonight.
    (Bu akşam yemeğe dışarı çıkalım.)
  • Are you going out tonight?
    (Bu gece dışarı çıkıyor musun?)

Bu kullanımda “out”, bir kişinin dışarıda, sosyal bir etkinlikte ya da başka bir yerde vakit geçirdiğini ifade eder.

5. Dışlanma veya Hariç Tutma Anlamında “Out”

“Out” kelimesi, bir durumdan ya da gruptan hariç tutulmayı ya da dışlanmayı ifade etmek için kullanılabilir.

Örnekler:

  • He was left out of the meeting.
    (Toplantının dışında bırakıldı.)
  • You’re out of the game.
    (Oyunun dışındasın.)

Bu kullanımlar, bir kişinin ya da nesnenin bir faaliyete ya da duruma dahil edilmediğini belirtir.

6. Kapanma veya İşlev Dışında Olma Anlamında “Out”

Bir cihazın, hizmetin ya da makinenin çalışmadığını veya kapalı olduğunu belirtmek için de “out” kullanılır.

Örnekler:

  • The power is out.
    (Elektrik kesildi.)
  • The elevator is out of order.
    (Asansör arızalı.)

Bu bağlamda “out”, bir şeyin çalışmadığını, bozulduğunu ya da geçici olarak kullanılamaz durumda olduğunu ifade eder.

7. Modadan Düşmüş veya Eskimiş Anlamında “Out”

“Out”, modası geçmiş ya da artık popüler olmayan şeyler için de kullanılır.

Örnekler:

  • Bell-bottom jeans are out of style.
    (İspanyol paça pantolonlar moda değil.)
  • That hairstyle is so out.
    (Bu saç modeli çok demode.)

Bu kullanımda “out”, bir şeyin güncelliğini kaybettiğini veya artık popüler olmadığını belirtir.

8. Kapsam Dışında veya Mümkün Olmayan Anlamında “Out”

Bazı durumlarda “out”, bir şeyin mümkün olmadığını ya da düşünülmeyecek kadar zor olduğunu ifade eder.

Örnekler:

  • Going on vacation is out of the question this year.
    (Bu yıl tatile gitmek imkansız.)
  • Running a marathon is out of my league.
    (Maraton koşmak benim için fazla zor.)

Bu bağlamda “out”, bir durumun ya da olayın gerçekçi ya da uygulanabilir olmadığını ifade eder.

9. Bayılma veya Bilinç Kaybı Anlamında “Out”

“Out” kelimesi, bir kişinin bilincini kaybettiği ya da bayıldığı durumlarda da kullanılır.

Örnekler:

  • He was knocked out during the fight.
    (Kavga sırasında bayıldı.)
  • I was so tired that I passed out on the couch.
    (O kadar yorgundum ki kanepede sızdım.)

Bu kullanımda “out”, bir kişinin bilinçsiz hale geldiğini ifade eder.

10. Tümüyle veya Tamamen Anlamında “Out”

“Out”, bazen bir eylemin ya da olayın tam anlamıyla, tamamen gerçekleştiğini ifade etmek için de kullanılabilir.

Örnekler:

  • The tickets for the concert are sold out.
    (Konserin biletleri tamamen tükendi.)
  • They cleaned out the garage.
    (Garajı tamamen temizlediler.)

Bu kullanımda “out”, bir durumun tamamen sona erdiğini ya da tamamen yapıldığını belirtir.

11. Çıkartma veya Dışarı Alma Anlamında “Out”

“Out” kelimesi, bir şeyi bir yerden çıkarmak veya dışarı almak anlamında da kullanılabilir.

Örnekler:

  • Take the trash out.
    (Çöpleri dışarı çıkar.)
  • She pulled the chair out from under the table.
    (O, sandalyeyi masanın altından çıkardı.)

Bu kullanımlarda “out”, bir nesnenin yerinden çıkarıldığını ya da dışarı alındığını ifade eder.

12. Dışlanma veya Görmezden Gelinme Anlamında “Out”

“Out” kelimesi, bazen birinin ya da bir şeyin dışlandığını ya da göz ardı edildiğini belirtir.

Örnekler:

  • They shut him out of the conversation.
    (Onu konuşmanın dışında tuttular.)
  • She feels left out.
    (O, dışlanmış hissediyor.)

Bu kullanımda “out”, bir duruma dahil edilmeme veya dışlanma anlamı taşır.

13. Fiil + “Out” Yapıları

İngilizcede birçok fiil, “out” ile birleştirilerek yeni anlamlar kazanır. Bu tür fiil+out yapıları, anlam açısından geniş bir yelpazeye sahiptir.

Örnekler:

  • Figure out (Anlamak): I finally figured out the problem.
    (Sonunda sorunu anladım.)
  • Work out (Çözmek): They worked out a solution to the issue.
    (Soruna bir çözüm buldular.)
  • Turn out (Ortaya çıkmak): It turns out that he was right.
    (Meğer o haklıymış.)