İngilizcede “cut” fiili, oldukça çok yönlü bir kelimedir ve çeşitli bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. İşte “cut”fiilinin bazı yaygın anlamları:

1. Kesmek

En temel anlamı, bir şeyi bıçak, makas ya da başka bir kesici aletle ayırmak veya kesmek.

Örnek:

  • He cut the paper with scissors.
    (Kağıdı makasla kesti.)

2. Azaltmak

Miktarı, harcamaları veya bir şeyi azaltmak ya da düşürmek anlamında kullanılır.

Örnek:

  • The company decided to cut costs.
    (Şirket maliyetleri düşürmeye karar verdi.)

3. Kısaltmak

Bir şeyi daha kısa yapmak veya süresini azaltmak anlamında kullanılır.

Örnek:

  • We need to cut the meeting short.
    (Toplantıyı kısa kesmemiz gerekiyor.)

4. Yaralamak / İncitmek

Birinin cildini kesmek ya da yaralamak anlamında kullanılır.

Örnek:

  • He cut his finger while chopping vegetables.
    (Sebzeleri doğrarken parmağını kesti.)

5. Kestirmek (Elektrik / Bağlantı vb.)

Bir bağlantıyı, elektriği ya da hizmeti kesmek anlamında kullanılır.

Örnek:

  • The power was cut off during the storm.
    (Fırtına sırasında elektrik kesildi.)

6. Çıkarmak / Silmek

Bir şeyin içeriğinden bir kısmı çıkarmak ya da tamamen silmek anlamında kullanılır. Genellikle metin ya da film düzenlemelerinde kullanılır.

Örnek:

  • They cut the scene from the final version of the movie.
    (Sahneleri filmin son versiyonundan çıkardılar.)

7. Bir Şeyden Geçmek / Kısaltmak

Bir yol boyunca hızlıca gitmek, bir kısa yol kullanarak bir yerden geçmek anlamında kullanılır.

Örnek:

  • Let’s cut through the park to save time.
    (Zaman kazanmak için parktan geçelim.)

8. Küsmek / İlişkiyi Kesmek

Bir kişiyle iletişimi ya da ilişkiyi sonlandırmak anlamında kullanılır.

Örnek:

  • She cut him out of her life.
    (Onu hayatından çıkardı.)

9. Sıra Kesmek

Bir kuyruğa ya da sıraya izinsiz girmek, öne geçmek anlamında kullanılır.

Örnek:

  • He tried to cut in line, but people noticed.
    (Sıraya kaynamaya çalıştı ama insanlar fark etti.)

10. Yarışta veya Performansta Elenmek

Bir yarışmada veya seçmelerde başarısız olup elenmek anlamında kullanılır.

Örnek:

  • He didn’t make the final cut for the team.
    (Takıma seçmelerde son aşamaya gelemedi.)

11. Filmde Sahne Geçişi

Bir filmde ya da video prodüksiyonunda bir sahneden diğerine geçiş yapmak anlamında kullanılır.

Örnek:

  • The director decided to cut to the next scene.
    (Yönetmen bir sonraki sahneye geçmeye karar verdi.)

12. Kesintiye Uğratmak

Bir konuşmayı ya da bir süreci ani şekilde durdurmak anlamında kullanılır.

Örnek:

  • She cut me off while I was explaining.
    (Açıklama yaparken sözümü kesti.)

13. Kesip Atmak

Bir şeyi tamamen durdurmak ya da bir durumdan vazgeçmek anlamında da kullanılabilir.

Örnek:

We need to cut our losses and move on.
(Zararı durdurup yolumuza devam etmeliyiz.)