İngilizcede Sıfat Tamlamaları Nedir? Sıfat Tamlamalarıyla Cümle Kurulumu ve Örnekler 

Sıfat tamlamaları, İngilizce’de isimleri nitelendirmek ve daha detaylı bilgi vermek için kullanılan yapılar arasındadır. Bu yazıda, sıfat tamlamalarının nasıl oluşturulduğunu ve kullanıldığını örneklerle açıklayacağız.

1. Sıfat Tamlamalarının Tanımı ve Temel Yapısı

Tanım: Sıfat tamlamaları (adjective phrases), bir sıfatın isimle birleşerek o ismi nitelendirdiği yapılardır. Sıfat, ismin önünde yer alır ve isme daha fazla bilgi ekler.

Temel Yapı:

  • Sıfat + İsim: Temel sıfat tamlaması yapısıdır.
    • beautiful house (güzel ev)
    • old book (eski kitap)

2. Çoklu Sıfatların Kullanımı

Tanım: Birden fazla sıfat kullanarak isimleri daha detaylı tanımlayabiliriz. Çoklu sıfat kullanımı belirli bir sıralama izler.

Sıfat Sıralaması:

  • Opinion (görüş) → Size (boyut) → Age (yaş) → Shape (şekil) → Color (renk) → Origin (köken) → Material (malzeme) → Purpose (amaç)
    • a beautiful old Italian wooden chair (güzel eski İtalyan ahşap sandalye)

Örnekler:

  • a small red car (küçük kırmızı araba)
  • an interesting young French artist (ilginç genç Fransız sanatçı)

3. Sıfat Tamlamalarında Sıfatların Yerleşimi

Tanım: Sıfatlar genellikle isimlerden önce gelir. Ancak belirli durumlarda sıfatlar, isimlerden sonra da gelebilir.

Örnekler:

  • a fast car (hızlı araba)
  • the car is fast (araba hızlı)
  • something interesting (ilginç bir şey)
  • the president elect (seçilmiş başkan)

4. Sıfat Tamlamalarında İkincil Sıfatların Kullanımı

Tanım: İkincil sıfatlar (compound adjectives), iki kelimenin birleşerek tek bir sıfat oluşturduğu yapılardır. Genellikle bir tire (-) ile bağlanırlar.

Örnekler:

  • well-known author (tanınmış yazar)
  • high-quality product (yüksek kaliteli ürün)
  • part-time job (yarı zamanlı iş)

5. Sıfat Tamlamalarının Kullanım Alanları

Tanım: Sıfat tamlamaları, cümlelerin çeşitli yerlerinde kullanılabilir ve farklı işlevler görebilirler.

Örnek Kullanımlar:

  • Özne olarak: The beautiful garden is full of flowers. (Güzel bahçe çiçeklerle dolu.)
  • Nesne olarak: She bought a new laptop. (Yeni bir dizüstü bilgisayar aldı.)
  • Belirtme amacıyla: They live in a big house. (Büyük bir evde yaşıyorlar.)